kaçak marlboro

saniyede yirmidört kare
karaçalı'nın şimdi git zombi albümünden harika bi' parça. türkçe rap'e küskün geçen yıllarımdan sonra beni tekrar o dünyaya sokmuş şarkıdır. hayatımın şarkısı listesinin ilk 5'inde mutlaka yer alır.

hatim edilesi sözleri de şöyledir;

resimler kesti kopuk film şeritleri
duvara yapıştırdı kapıyı kilitledi
sanki 24 yıl başkası kullandı
vücut neyde varlık bulduysa işte o bedeni
gidememek bir delinin hoparlör sesi
gidemedi döküldü yere apoletleri
bir katilin tatlılığı gibi en azami
en içe dönük en dışa sönük en acemi
yüzünde hep bir hüzüntü bunda sana tarama
susmak bir çeşit zina
barınamazdı sesinde hiçbir nota
alınamazdı istenen şeyler hepsi orda
5 dakika son istasyon başka durak yok
son bi tek dal sigara yaktı artık gidiyo
arta kalan tonca yükten bolca zaman
yaklaşırken vagonlar biran duraksadı zaman
ve o , baldırlarında uzun süvet çizme
kaldırımda upuzun , kopkoyu bir sima
buldu iki çift göz birbirine aldırışsız
bakışlar arasında kaldırım karşısında

hiç bişey konuşmazlar , -buna paradox diyorlar- , sigarası tütmeye devam eder , bitene kadar..

saçların sararmış yüzün yazılmış bir sonbahar serinliği , çizgisiz ve eğri
bunları duyunca gözyaşları eşliğinde bir adım uzaklaştı ve başını eğdi
gözlerini çamurlu bir paspasla sil , pasta adam yaptı gayri gidilecek bi liste
bu kapanış temizliğinde çekildiğini gör bir denizin son kez ve beni izle
söylemedi sembolik şeyler, sembolik diye
geçmişin koleksiyonlarından ardiye, evin bahçesinde var diye
gece gündüz nöbet tuttu hem de kaç vardiye
bekledi gel al diye
kutusunda kaldı hediyen uykusundan ayaklandı uyandı bir gece
bir çakmak ve biraz benzin almak için eline
ve yazmak son kez kendine bi mektup senin elinden..

gel ruhumu çal hüzün kesesi bedenim
ama parmak izi bırakma
hırsızıma minnet bul onu
kaçak marlboro

iç denizi yeşil gözlerin içimde anımasdığım el değmemiş bi mevsim ılık bi iklim
bir zamanlar tiryakisi olduğum o sözlerin herbirini tek tek içime giydim
hangi kahpe o dudağını öptü de bilmem kaç defa dudağıyla rujunu silmiş
hangi hırsız çaldı seni, ne parfümü? hangi marka? esansı kalıcı belli ki sinmiş!
yok dersen hayaletler gezerdi evin üstünden çalınca kapım heyheylenirdim
görsem bir çift sokaklarda el ele gezen küfrederdim onlara özlerdim seni
bir güvercin çırptı kanat boşlukta da yıllarca bir tek onu kendim besledim
kalma çocukluktan sakat karabasan bile döndü bana ama sen dönmedin
kapatırdı çığlığın herşeyi ilaç dikiş tanı merkezi, gittim tanı herkesi
kalabalıkta kaybolunca duyduğum uğultu tanrı şahit bulduğum en güzel kadın sesi
bedenler birbirine çarpınca çıkan seste gövde ve gölge düştü enseste
bir adamın yanlızlığına dair her beste , çiçek çöllerinden bir çiçekten deste
dedi neyse yosun tutmuş hatıran çürükleşmiş algoritma artık bitti
demedi hoşçakal son defa bile olsa geriye hiç bakmadan vagona bindi

gel ruhumu çal, yüzün kesesi bedenim
ama parmak izi bırakma
hırsızıma minnet bul onu
kaçak marlboro

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol