annesi ile ilgili belirttiği düşünceleri tepkimi uyandırmış şair. topluma ters olmasıyla dikkati toplamıştır.
küçük iskender
ibnelikte bir marka . bir küfür değildir kendiside bunu kabul etmektedir. 17-18 yaşlarındaki erkek çocuklarına olan şehvetini anlatan bu ibne arkadaşın şiirleri şu aralar facebookta tüm hızıyla paylaşılmaktadır. çoğu arkadaş bu adamın kim olduğunu bilmemektedir . zira kendi vücuduna sapladığı kendi parmağından gelen kokuyla ilgili şiir yazan bu yaratığın insanlıkla hiç bir alakası yoktur . oğlancı puşt . bu arada ağır roman da oynamıştır fenada oynamamıştı
isminin aksine çok büyük şair o eserlerin facebooktaki ergenlerin hava atma çabalarında kullanıldığını gördükçe içim parçalanır
senin bana geleceğin günün adını tıp çoktan koymuş meğer; 'kil dönmesi'..."
"aramızda tek fark vardı, sen bacak aranı s*ktirirken ciğeri beş para etmez heriflere,
ben; nerde napıyor, nasıl iyi mi diye kafamı s*kiyordum gecelerce.."
"bazıları aşkı kör kütük yaşar,
sen kör, o kütük..."
"annemin elini öper gibi öptüm seni dudaklarından
annemin cenazesinde kılmadığım namaz kadar masum
annemin mezartasındaki imla hataları kadar sarhoş;
annemin vasiyetindeki,
"oğlumu benim yanıma gömmeyin sakın" maddesi kadar sevecendin
bazı eski romanlar
"yıl bin dokuz yüz bilmem kaç" diye başlardı,
ben çocukluğuma,
çocukluğumun çocuk romanına,
senin oyuncak ellerini kırarak başladım.
ben her sonbahara hep yazı kırarak başladım.
yazları kırarak sonbaharlara başlamak...
bunlar benim sevişirken kaybettiğim savaşlardı!"
"komik değil mi ? yanından geçen binlerce insan
için sıradan birisin...hayatımda yanımdan geçen
insanları; sıradanlaştıran tek kişisin !"
"bugün kitap izledim, film okudum, yemek dinledim, müzik yedim.
aklım sendeydi hiçbir şeyi doğru yapamadım, şaşkınım"
"şimdi çocuklara masal olma yolunda ilerliyor yokluğun,
sen annesi olamayacağın çocuklarıma anlatacağım en güzel masalsın..."
"arabadaydık...
- " tabiatın güzelliğine bak!" dedim.
- " ağaçlardan hiçbir şey göremiyorum!" dedi..."
"uzun sözcüğünden korkacaksın
hani bir de kısaysa yazılırken bile!"
senin bana geleceğin günün adını tıp çoktan koymuş meğer; 'kil dönmesi'..."
"aramızda tek fark vardı, sen bacak aranı s*ktirirken ciğeri beş para etmez heriflere,
ben; nerde napıyor, nasıl iyi mi diye kafamı s*kiyordum gecelerce.."
"bazıları aşkı kör kütük yaşar,
sen kör, o kütük..."
"annemin elini öper gibi öptüm seni dudaklarından
annemin cenazesinde kılmadığım namaz kadar masum
annemin mezartasındaki imla hataları kadar sarhoş;
annemin vasiyetindeki,
"oğlumu benim yanıma gömmeyin sakın" maddesi kadar sevecendin
bazı eski romanlar
"yıl bin dokuz yüz bilmem kaç" diye başlardı,
ben çocukluğuma,
çocukluğumun çocuk romanına,
senin oyuncak ellerini kırarak başladım.
ben her sonbahara hep yazı kırarak başladım.
yazları kırarak sonbaharlara başlamak...
bunlar benim sevişirken kaybettiğim savaşlardı!"
"komik değil mi ? yanından geçen binlerce insan
için sıradan birisin...hayatımda yanımdan geçen
insanları; sıradanlaştıran tek kişisin !"
"bugün kitap izledim, film okudum, yemek dinledim, müzik yedim.
aklım sendeydi hiçbir şeyi doğru yapamadım, şaşkınım"
"şimdi çocuklara masal olma yolunda ilerliyor yokluğun,
sen annesi olamayacağın çocuklarıma anlatacağım en güzel masalsın..."
"arabadaydık...
- " tabiatın güzelliğine bak!" dedim.
- " ağaçlardan hiçbir şey göremiyorum!" dedi..."
"uzun sözcüğünden korkacaksın
hani bir de kısaysa yazılırken bile!"
Hani derler ya "Dünyaya bir kere daha gelsem yine seni severdim" diye. Değil seni sevmek, yanından geçenin Allah belasını versin.
içki içerken bilerek seni çağırmıyorum, rakının yanında beyaz peynir güzelde kaşar biraz abes kaçar
Bazı kadınların "şövalye" sandıkları adamların aslında alüminyum folyo ile kaplanmış "denyo" olduklarını görmeleri baya zaman alıyor...
Annem: "neyin var?" diyerek böldü sessizliğimi.
Ben de gittiğini ve kaybettiğimi söyledim seni.
O da saçlarımı okşayıp:
"üzülme evladım! cana geleceğine mal'a gelsin." dedi
artık eskı sevgılılrımı baskalrının yanında gorunce üzülmüyorum......cünkü annem bana eskı oyuncaklarımı alamayacak durumdakılere vermemı söylerdi...
içki içerken bilerek seni çağırmıyorum, rakının yanında beyaz peynir güzelde kaşar biraz abes kaçar
Bazı kadınların "şövalye" sandıkları adamların aslında alüminyum folyo ile kaplanmış "denyo" olduklarını görmeleri baya zaman alıyor...
Annem: "neyin var?" diyerek böldü sessizliğimi.
Ben de gittiğini ve kaybettiğimi söyledim seni.
O da saçlarımı okşayıp:
"üzülme evladım! cana geleceğine mal'a gelsin." dedi
artık eskı sevgılılrımı baskalrının yanında gorunce üzülmüyorum......cünkü annem bana eskı oyuncaklarımı alamayacak durumdakılere vermemı söylerdi...
bir arkadaşımıza küçük sikender deme sebebimiz beynimizi mikti yahu küçük iskenderle...
Lades mi ne ladesi? Ama bu sayılmaz ki sen kalbimdeyken; 'aklımda' demekten daha büyük terbiyesizlik var mı?
iskender'in pipisi..
"ey sevgili! kolların yok mu ki, her seni seviyorum diyene bacaklarını açıyorsun?"
mısrasının mübdii.
mısrasının mübdii.
arkadaş herif çok güzel yazıyor da erkeğe yazıldığını bilince olmuyor işte be...
(bkz: 35'lik küçük iskender )
(bkz: 35'lik küçük iskender )
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?