bayram

newcastle
kimine mutluluk, kimine hüzün getirir.

ailen, yârin, dostlarından uzakta bir bayramsa bu, her bir detay ayrı vurur. boğazında bir ağrıyla dolaşır durursun. duvarın arkasından bir çocuğun ailesiyle birlikte geçişini dinlersin mesela, aldığı harçlıktan şikayetlenir. kendi çocuksu harçlık hesapların gelir aklına, bir daha asla kendi insanlarınla bir bayram kutlayamayacakmışsın gibi gelir. her detayda seni zorlayacak bir şeyler bulursun. mesela sabah kalkarsın, havlun çalınmıştır. sivil eşyaların tutulduğu deponun anahtarını sorumlusundan alıp yedekte tuttuğun havlunu almaya inersin. havluyu torbasından bir çıkarırsın; işte o anı savuşturmak her babayiğidin harcı değildir maalesef. annenin kullandığı yumuşatıcının kokusu seni öyle bir yakar ki, başın döner. anacığının özenle yıkayıp valizine yerleştirdiği o havlu, eşşek kadar adamı hüngür hüngür ağlatır.
anonymous
çocuklar ölürken her taraf kan kokarken kutlanması bana göre riyakarlık olan dini gün.

ama yine de hepinizin bayramı kutlu olsun.
huzur tribünde
çocukken benim için bir anlamı varmış onu anlıyorum. haftaya kurban bayramı ve yaklaştıkça geriliyorum. artık bu günlerin benim için zerre diğer günlerden farkı yok ama o günün bayram olduğunu biliyorum ya, ister istemez canım daha çok acıyor.

babamın elinden tutup gezdiğim her gün bayrammış. bitti.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol