özhan canaydın

takoz recep
geçtiğimiz dakikalarda hayatını kaybetmiştir. bütün haber siteleri yazmıştır. ultratravestinin sitesi kilitlenmiştir. sevmezdim ama allah rahmet eylesin dediğimdir.
clexus
başarısız bir başkan olmasına rağmen istisnaların arasına girecek derecede efendi bir galatasaraylı olan , biraz evvel hayatını kaybeden eski galatasaray başkanı
konuşkankartal
---------------alıntı---------------
Canaydın Beşiktaş’ta..G. Saraylılar telaşta..
Galatasaraylıları bir telaş aldı ki sormayın..
Niye mi?
Anlatayım..
şunu biliyoruz..
Stattaki ıslıklı protestoyu TOKi Başkanı Bayraktar’ın merhum Başkan özhan Canaydın için sarf ettiği sözler tetikledi..
Canaydın’ı acz içindeki kulüp başkanı olarak tanımlamasaydı bu kadar büyük patırdı kopmazdı..
Yani hükümet bir anlamda Canaydın üzerinden protesto edildi..
Gelelim telaşa..
Pazar günü Levent’te, Galatasaraylılar Derneği’nin tam karşısındaki parkta Canaydın için yapılan büstün açılışı var..
Kim açıyor?
Beşiktaş Belediye Başkanı ismail ünal..
Niye bu pazar?
Canaydın’ın doğum günü..
Galatasaraylılar tuz biber ekmesin diye acayip telaşta.. Açılışta yaşananlar unutulmadan ikinci bir Canaydın toplantısı..
CHP lideri Kılıçdaroğlu da törene katılırsa..
Aman da aman!.
*
Bakalım ne olacak?
G. Saraylılar araziye mi uyacak?
Canaydın Beşiktaşlılara mı kalacak?
Kim gelecek, kim gelmeyecek veya gelemeyecek?
*
Galatasaraylılar Beşiktaş Belediye Başkanı’na ‘töreni ertele’ diye baskı yapıyormuş!
---------------alıntı---------------

[ybkz]swh[/ybkz]
dingoc
heykeli yapılacak başkan tanımlamalarına rağmen, camiasının yapılmış heykelinin arkasında duramadığı efendi spor adamı. [ybkz]swh[/ybkz]
dingoc
yattığı yerde kemiklerinin sızlaması muhtemel başkan. adamın heykelini yapan, açan biziz. kendi camiası açılışa dahi gelmeye cesaret bulamıyor
leiden
Bursa hamitler mezarlığında mezarı bulunan ayrıca bursa da adına ilköğretim okulu bulunan eski galatasaray başkanı.
ger0nim0
---------------alıntı---------------

ılık ile serin arası bir bodrum akşamı. "haydi sünger pizza'ya gidelim" diyoruz arkadaşlarla. terasa çıkıyoruz, masamıza geçmek üzereyken köşe masadaki gruba gözümüz takılıyor. "özhan canaydın değil mi o ya" diyorum, "haydi yanına gidelim." arkadaşlarım "ya hu ayıp olur" falan diyor, "yok be" diyorum, "gidip bir merhaba deriz, bir de fotoğraf; o kadar."

yanına geldiğimizi gören özhan canaydın, büyük bir nezaketle ve insanın tüylerini diken diken eden bir beyefendilikle ayağa kalkıyor, "bir saniye çocuklar" diyor ve ekliyor "müsaadenizle ceketimi giyeyim." ben arkadaşlarıma bakıyorum, onlar bana. kaldı mı gerçekten böyle insanlar diye birbirimize boş bakışlarla soruyor ve dumurdan dumura koşuyoruz.

"ee çocuklar nasılsınız, neler yapıyorsunuz?" diyor başkan bize. ve bunu o kadar içten yapıyor ki sanırsınız karşımızda koca galatasaray başkanı değil de kankamız var. "sağolun başkanım" diyoruz; "siz de iyisinizdir inşallah." "sağolun" diyor ve gözü o zaman kız arkadaşım şimdi ise eşim olan canıma takılıyor. "siz nasılsınız küçük hanım" diye soruyor; ya hitaba, klasa bakar mısınız. kız arkadaşıma o kadar içten ve sıcak bakıyor ki gören torununa baktığını sanır.

biraz sohbet ettikten sonra bana dönüp "aman kaçırma bu güzel kızımızı" diyor, "yok efendim kaçırmam" diyorum. efendim hitabını yaparken önce kendime sonra bu saygın bilge adama şaşıyorum. kendime şaşıyorum çünkü o güne değin kullandığım bir hitap şekli değil; özhan bey'e şaşıyorum çünkü bir insanın böylesine bir zarafet içinde olabilmesini aklım almıyor.

"kusura bakmayın çocuklar, yerimiz olmadığı için sizi masaya buyur edemedim, bir içecek ısmarlayamadım" diyor, bunu derken neredeyse kırılacak kibarlıktan. o bunları söylerken biz adeta şoktan şoka giriyoruz. "estağfurullah başkanım, ne önemi var, sizin elinizi sıkıp gideceğiz zaten" diyoruz.

biraz daha sohbet ettikten sonra "aman derslerinizden, işinizden geri kalmayın" nasihatlerini de dinliyoruz başkandan. o an aklıma sürekli benim iyiliğimi isteyen ve her konuda bana yol gösteren babaannem geliyor, istemsizce gözlerim doluyor ılık bir bodrum akşamında.

elini öpüp yerimize geçiyoruz. arkadaşlarla muhabbete dalıyor ve saatlerin nasıl geçtiğinin dahi farkına varamıyoruz. derken bir ses duyuluyor: "haydi iyi geceler çocuklar, iyi eğlenceler." bir anda okulun en disiplinli ama en sevilen hocası sınıflarına dalmış haylaz öğrenciler gibi ayağa fırlıyoruz ve "sağolun başkanım" diyerek teşekkür ediyoruz.

aradan yarım saat daha geçiyor, masanın en büyüğü olarak garsona "hesap lütfen" diyorum. garson masamıza geliyor ve kulağıma fısıldıyor: "hesabınız kapandı efendim, özhan bey halletti." biz bir kez daha şoke oluyoruz, gözlerimiz doluyor adeta. "ne adam be" diyoruz. ama ödediği hesap için değil, bize davranışlarından ötürü elbet.

sonra aradan seneler geçiyor, o güzel adam çok ama çok uzaklara gidiyor ve uğruna gece gündüz çalıştığı stadın açılışında şu an galatasaray'ın başkanlık koltuğunu açıkça işgal eden adnan polat tarafından adı dahi anılmıyor. sonrasında konuşan erdoğan bayraktar adlı basit bir müteahhit tarafından "karşımda naif ve güçsüz duruyordu" denerek sözde küçültülmeye çalışılıyor.

benimse aklımda o rüya gibi gece; şimdi yukarılardan bir yerden bizleri izleyen bu güzel adamı anıyor ve soruyorum: ulan siz kim, sizin adınızın böyle bir adamla aynı cümlede dahi geçebilmesi kim? adnan polat, erdoğan bayraktar kim, özhan canaydın kim?

elimizde takımlar üstü olan bir tek süleyman seba kaldı; bari onu kırmayalım ve iyi bakalım.
adettendir editi: beşiktaş'lıyım.
---------------alıntı---------------
[ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz]
http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=21718251
fani madida
ölümünün 2. yılında saygıyla andığımız galatasaray başkanı. efendiliği ve dürüst spor adamlığı ile at gözlüğü ile bakmayan herkesin takdirini kazanmayı başarmıştır.

nur içinde yatsın.
burakaydin
Sen futbol'un içindeyken kimse senin kıymetini tam anlamıyla bilemedi. şimdilerde türk futbolu nerelere geldi özhan başkanım görüyorsunuz eminim sizin geleceğe şerefli bıraktığınız futbol şimdi sağlam bir deyişle cacık oldu. keşke sen değilde şuanki ciğeri beş para etmez şerefsizler gitseydi.
sen yüreği kocaman en çok anılıcak dürüst bir spor adamıydın. daima aklımızda ve kalbimizdesin.

nur içinde yat. senin yerine senin bıraktıklarını karalayanlar emin olki birgün bugün olmasa bile birgün bize olmasa bile size bunların hesaplarını vericekler.
dingoc
22 mart tarihi itibariyle ölüm yıldönümünde andığımız spor adamı. ne kadar rakip takım başkanı olsa da; efendiliği ile hafızalardaki yerini korur.
newcastle
şahsen aklımda, hep 6-0'lık fenerbahçe mağlubiyetinde ezeli rakibini alkışlama cesareti ve kudreti gösterdiği o haliyle kalmıştır. hem kendi camiasına hem de buralara fazlaydı kuşkusuz, mekanı cennet olsun.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol