kendisi hakkında bu ayki fourfourtwo için yazdığım 150 kelime sınırına uyan yazım; (hani yayınlanmazsa buradan okunsun bari)
Andrea Pirlo,günümüzde modern futbolun olmazsa olmazı sayılan çift yönlü orta saha oyuncusu kavramının en bildik örneklerinden birisi olmuştur.
çoğu zaman hiçbir şey yapmıyormuş gibi görünse de dikkatli izlendiğinde her an oyunu okuyup top kendisine gelirse ne yapacağını planladığı görülebilir. Fizik olarak zayıfmış izlenimi vermesine rağmen orta sahada kıran kırana mücadele edip kaptığı topları en iyi şekilde değerlendirir,hiç beklenmedik anda ince bir pas, uzaktan bir şut veya müthiş bir frikik golüyle skoru değiştirebilir.O, Koşsam Real Madridde oynardım diyenlerin paralel evrendeki kusursuz halidir adeta.
Ancak Andrea Pirloyu bu kadar özel yapan şey ne adıyla özdeşleşmiş frikik stili,ne de üstün oyun zekasıdır bana göre.O kariyerine ezeli rakip Interde başlamasına rağmen Milanda bayrak adam olabilmiş,ilerlemiş yaşı nedeniyle gözden çıkarıldığında Juventusa transfer olup Bianconeriyi yıllardır beklediği şampiyonluğa ulaştırmayı başarabilmiş kulüpler üstü bir liderdir.italyanın yokluğunda 2010 Dünya Kupasına grup maçları sonrası galibiyetsiz veda etmesi, varlığında ise her rakibe karşı organize bir şekilde mücadele edebilmesi önemini göstermektedir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?