ahmet kaya

konuşkankartal
11/12 de Lütfi Kırdar'da bir anma programıyla anılmış sanatçıdır.
---------------alıntı---------------
Panoların üzerinde 1999 tarihli, Ahmet Kaya’yı suçlayan gazete kupürleri. Biraz daha ilerleyince tavandan yere doğru çatallar. Yer onlarcasıyla dolu, bir o kadarı da havada asılı; havada uçuştukları o günü hatırlatıyorlar. 1999’da Magazin Gazetecileri Derneği’nin töreninde “Kürtçe şarkı söyleyeceğim. Bunu yayınlayacak televizyon kanalları arıyorum” sözleri üzerine salonda bulunanların bir bölümü onu ‘bölücülükle’ suçlamışlar, çatallar bıçaklar havalarda uçmuştu.
Sonrası ise çorap söküğü gibi gelmişti. Davalar, hakaretler, tehditler ve kendini Paris’e dar atışı. Sonrası malum. 11 Aralık 2000’de kırgın ve yorgun kalbinin durması. Tam 10 yıl önce dün. “Onsuz on yıl” diyenler dün akşam Lütfi Kırdar Salonu’ndaydı. Salon tıklım tıklım dolu. öfkesini 10 yıl içinde coşkuya dönüştürmüş bir kalabalık var içeride. 20.15’te ışıklar sönüyor, sahneye sırayla Kaya’nın dostları, arkadaşları geliyor. ilk gelen Sırrı Süreyya önder oluyor. ardından Rojin Kürtçe türkü “Ahmedo”yu söylüyor, peşi sıra Fuat Saka, Mihran Tomasyan geliyor. ilk yarının finalini ise ümit Kıvanç’ın hazırladığı “Uçurtmam Tellere Takıldı” belgeseli yapıyor. Kaya ile yapılmış söyleşilerden derlenen bir yaşam öyküsü bu. “Onsuz on yıl” gecesinin ikinci yarısı ilkinden daha neşeli geçiyor.
Sahneye gelen birçok Kaya dostu yine O’nun şarkılarını seslendiriyor. Gecenin en çok alkış alan anlarından biri ise büyük ekranlardan şivan Perver’in göründüğü an oluyor. Finalde ise Yusuf Hayaloğlu var. Gülten Kaya’nın kardeşi, Ahmet Kaya şarkılarında da imzası olan Yusuf Hayaloğlu. Gülten Kaya ise, kapanışta “Gidişiyle baş başa kaldığım yalnızlığım bu akşam hafifledi” dedi.
---------------alıntı---------------
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol