kendisini 1990 yılında bir bodrum akşamında, daha gölköy ve türkbükü popüler olamamış, bir sakin yazlık beldesi iken.. yusuf hayaoloğlu ile birlikte , yemek yediğimiz lokantanın yanında denizin kenarına yerleştirdikleri küçük bir masa ki pantalonlarını sıyırmış ve ayaklarını denize sokmuşlardı, masanın üzerinde bir küçük kavun ve iki duble rakı eşliğinde, ahmet kaya hem bağlama çalıp hem söylerken, sırf kendilerine müzik yaparken dinleme şansına eriştiğim büyük sanatçı.bir süre sonra kendilerine yaptıkları müzik tüm sahili etraflarına toplamıştı. o gün daha çok sevdim kendisini. sonrası malum, türkiye'me yakışır bir linç ve saçmalıklar komedyası. şimdi ise sırtından para kazanmaya çalışan bir sürü it kopuk, acun efendi bile kendisinden faydalanmakta, bir sürü yeteneksiz şarkılarını rezil etmekte. umarım yattığı yerde huzurludur... o akşam esen haifif meltem, bağlamanın acı tınısı, açık havada bile içimizi titreten sesi asla unutulmadı, 26 yıldır bir çok konsere gittim ama o tadı bir daha hiç bir yerde alamadım...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?