ahmet kaya

pepük
hayatımda müthiş bir yere sahip dava adamı, sanatkar, bestekar, yorumcu, baba ve insan.
kiminiz okurken siktir lan orospu çocuğu diyordur belki, olsun...

içimde fazlaca büyüttüm ben bu adamı. öldüğünü öğrendiğimde beynimden vurulmuşa döndüm.
duygularımı en korktuğum zamanlarda öyle bir dile getirmiştir ki; o yüzden bambaşka bir yerde, nirvanadadır benim için.
şu mermi içimi delmeseydi eğer, seni alıp götürecektim derken içimi darma dağın eden,
ama sen ağlama dur derken sakalının her bir telinin titrediğini gören ben...

kasedini cebimde taşıyıp pikniğe gittiğimiz gün geldi aklıma. kemerime taktığım kaset çalarda yankılanıyordu sesi boş arazi arasında.
siz benim neden sustuğumu nereden bileceksiniz diyordu gırtlağının en naif yerinden çıkan şarkıda...
yasak olduğu için mi tatlıydı yoksa gerçekten bir bağımlılık mıydı bilmiyorum.
bildiğim tek şey sesini her duyduğumda tüylerimin diken diken olması.
devriye gezen askerlerden dayak yemiştik 5 arkadaş bu kaset yüzünden...
kaset çaların tadına varamadan paramparça olmuştu.
çok zor şartlarda doldurduğum kaset postalların altında toz duman olmuştu.
arada kendi sesimiz de vardı halbuki.
90'lık raks...
iki şarkı bir şiir işte...
içimde biriken nefretin müsebbibiydi postallar.

sabahlara kadar yazarım belki ama olmuyor işte...
omuzlarımdan parmak uçlarıma kadar damarlarım çekiliyor sanki.
ben dinlemeye devam edeceğim.
belki yenileri olmayacak eserlerinin ama bıraktıkları yeter de artar bile..
uzun lafın kısası ahmet kaya; (vurgula: sağcıların kısık sesle, solcuların yüksek sesle dinlediği sanatkardır.)

bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol