ahmet atakan

içimizdeki vicdansız pisliklerin, daha fazla tutamadıkları salyalarını ortaya dökmesine vesile olmuştur. bre beynini siktiğim, o güneş panelleri çatıya sabitli ve tek kişinin sökmesi imkansız. sen oradaydın da gördün mü, ha amk? kanalizasyonda kanlı gaz kapsülü bulunmuş, adam gibi olay yeri incelemesi bile yapılmamış. paşalar oturduğu yerden bik bik ediyor. o kan ahmet'in kanı çıkarsa ne diyeceksin pislik, ne diyeceksin? bütün (vurgula: görgü tanıkları), ahmet'in vurulduğu anda sokağın sis bombasına boğulduğunu söylüyor. ama siz bunları bilmezsiniz tabi. daha ön otopsi raporu bile çıkmamışken, ortada görüntü bile yokken, valilik "düştü" diyor. düşme görüntüsü, nedense 21 saat sonra servis ediliyor. ahmet, cansız manken gibi düşüyor (bilinci kapalı halde düşüyor). ama siz bunları sorgulamazsınız. sorgulamazsınız çünkü işinize gelmez. çünkü sizin vicdanınız yok. sadece kadıköy'de yaşadığı ve çalıştığı için 3 gün boyunca gaza maruz kalıp kalp krizi geçiren ve ölen bir insan var, ama onu da umursamazsınız. 3 ay boyunca kadıköy sokaklarında barışçıl bir şekilde yürünmüş, kimsenin kılına zarar gelmemiş. ne zaman o sokaklara polis girmiş, işte o zaman halkın huzuru bozulmuş, bir insan ölmüş. ama halen bir şerefsiz gibi, pislik gibi polis savunanlar var salyalar saçarak. senin hiç evladın oldu mu ve o evladı kendi ellerinle toprağa verdin mi ulan? kime ahkâm kesiyorsun sen? bu halk sizin bu faşist kafalarınıza boyun eğmeyecek. götünüzü de yırtsanız, o sokaklar bizim. polis ve akp siktirip gidene kadar da bırakmıyoruz sokakları. hepimiz ahmet'iz, ali'yiz, mehmet'iz, ethem'iz, medeni'yiz, abdullah'ız, serdar'ız; öldürmekle bitmeyiz. yiğitseniz uslandırın amk.