7 haziran 2015 genel seçim analizi

anonymous
türlü senaryolarla yapılabilecek analizdir. oy oranları akp %40.82 chp% 25.0 mhp %16.35 hdp %13.10 şeklinde oluşmuştur. bu tabloya göre kaybeden tek bir kişi vardır o da recep tayyip erdoğandır. başkanlık önerisi çürümüştür. millet başkanlık sistemini istemediğini göstermiştir. davutoğlunun ise dün balkondan düşüş konuşması yaptığını düşünüyorum. olası bir erken seçimde partinin başında olamayacağına inanıyorum.

bir önceki seçimlere bakıldığında akp nin yüzde 9 oranında sert bir düşüş yaptığını görüyoruz. hdp % 6.57 den %13.10 a yükselerek tarihi bir başarı elde etmiştir. fazla söze gerek yoktur. 81 ilde de oylarını arttıran tek partidir. akp nin kayıp oylarının yarısından 1 puan fazla aldığını öngörerek (bkz: % 5.5) geriye kalan %1.03 lük kısmı da chp seçmeninden aldığını söyleyebiliriz.

zaten hdp ye oy veren chp seçmeni, cumhurbaşkanlığı seçiminde oyunu ekmeleddin ihsanoğluna vermeyip tepki olarak selahattin demirtaş a veren kopmaya daha müsait seçmenlerden oluşmaktadır. cumhurbaşkanlığı seçiminde selahattin demirtaş hatırlarsınız %9.8 oy almıştı. üzerine %4.5 konulduğunda denklem yüzde 1 lik bir sapmayla yerine oturuyor. öte yandan hdp ye giden %1.03 oy oranına rağmen oylarını 0.9 oranında azaltan chp normal bir seçim olması durumunda (bkz: hdp nin bağımsız olarak girmesi ve ya bir kaç kez parti olarak seçime girmiş olması) yine %26-27 oy oranına sahip olacaktı ki bu bir oylarını kemikleştirme olarak görülebilir ancak ilk defa bu kadar iyi hazırlanılmış bir seçimde oy oranını manevi manada 0.0.. düzeyinde arttıramaması ve %30 a ulaşamamasını da göz ardı etmemek gerek. bu kati suretle üzerinde düşünülmesi gereken bir husus. bence chp nin bu seçimde oturup düşünmesi gereken bir kaç konudan biri belki de en önemlisi tunceli de aldığı hezimettir. artık bu hezimet gösterilen adaylardan mı oldu yoksa hdp nin parti olarak seçime girmesinden mi oldu bilemiyorum ancak büyük kaygı derecesinde alarm veren tek yer orasıydı bana göre.

mhp ise %13.00 den %16.35 e gözle görülür bir sıçrama yapmıştır. bu sıçramadan gelen oyların tamamına yakınının akp den geldiğine inanıyorum. akp nin geriye kalan %0.15 lik kısmı da bbp ve saadet ortaklığına gitmiş gibi görünüyor. akp nin kan kaybetmesiyle hdp gibi mhp de payına düşeni almış gibi gözüküyor.

şimdi gelelim bundan sonraki senaryolara. koalisyon ihtimali bizim milli takımımızın avrupa ya da dünya kupalarına katılma ihtimali gibi karışık.
ne diyordu karikatürde;
- noldu şimdi türkiye'nin tur atlaması imkansız mı oldu ?
+ yok. bu maç polonya'yla berabere kalabilirsek, fransa bosnayı yenerse, macaristan da kendi sahasında hollanda'ya mağlup olursa, tacikistan gülümserken, almanya ossurursa, nijerya naber diyip de litvanya hadi be eşşek derse bir üst tura çıkıyoruz.
- allah kahretsin böyle futbolu

aynen. allah kahretsin böyle seçimi diyenleri duyar gibiyim. şimdi olasılıkları masaya yatıralım.

akp+hdp koalisyonu: selahattin demirtaş seçim öncesinde, sırasında ve sonrasında akp ile koalisyon yapmayacaklarını bastıra bastıra beyan etti ve zaten seçim çalışmasını da seni başkan yaptırmayacağız sloganı üzerinden yürüttü. öte yandan da abdullah öcalanı ev hapsine, sonra da meclise götürecek bu yoldan başka bi yerden geçmiyor gibi görünüyor. bu durum da diğerleri gibi, siyasilerin ilkeli siyaset yapmalarına ve oryantalist olup olmamalarına göre şekillenecektir. bakalım görelim.

akp+mhp koalisyonu: devlet bahçeli seçim öncesinde tayyip erdoğana çok ağır ithamlarla saldırdı. her fırsatta onu yerin dibine soktu ve seçim sonrası zafer konuşmasında da mhp siz bir koalisyon kurun mesajı vererek tabanından tam puan aldı. ana muhalefet partisi olmaya aday olduklarını söyledi. ancak bana göre işler bu kadar kolay değil ve olmayacak da. akp ye tayyip erdoğanın elini üzerinizden çekin ondan sonra oturalım mesajı verilebilir. oy kayması her seçimde görüldüğü gibi birbirine olan 2 partinin rte faktörünün ortadan kaldırılması ile yakınlaşacağını düşünmek hiç de zor değil. bunun yanında bir de hırsızlık konusu var. 4 bakan yüce divanda ceza alırsa o konu da ortadan kalkar. ama önemli olan ve zor olan nokta şu. akp rte yi başından atabilir mi, atmak ister mi, rte buna izin verir mi? bekleyip göreceğiz.

akp+chp koalisyonu: tüm analistlerin ve bilirkişilerin görüşlerine göre türkiye için en hayırlısı olacağı düşünülen koalisyon ancak en olması zor koalisyon. seçim öncesi kemal kılıçdaroğlu'na bu ihtimal sorulduğunda eğer ben bunu kabul edersem bana oy verenlerin yüzüne nasıl bakarım demişti ki bu konuda çok da haklı. akp ile koalisyona girmek chp nin ve kılıçdaroğlunun kendi bindiği dalı kesmesi, kendi ipini çekmesi olacaktır. chp açısından işler bu kadar kesin ve uzlaşmaya uzakken akp tarafını konuşmaya çok gerek yok. isteseler de istemeseler de zaten böyle bir şey olma olasılığı yok denecek kadar az. ama yine de bu siyaset. alınan verilen imtiyazlar sonucu değiştirir mi göreceğiz.

chp+mhp+hdp koalisyonu: ve gelelim en çok gündemde olan koalisyon 3 lemesine. belki de chp tabanının en çok isteyeceği koalisyon birleşmesidir. ama bu birleşme de bana göre bir önceki koalisyon senaryosu gibi imkansıza yakındır. hdp ve mhp tabanlarının bir araya gelebileceğini düşünmüyorum. gelirlerse kıyamet alametidir o kadar zor görünüyor. hdp mhp ile anlaşma konusunda mhp ye göre daha ılımlı olabilir ama mhp ölen askerlerimizi ağlayan anaları unutmaz diye düşünüyorum. zaten unutursa da devlet bahçeli kendi ayağına, hatta kafasına sıkmış olur. hdp nin ya da mhp nin dışardan desteğiyle daha düşünebilir bir koalisyon gibi görünse de sonuç neyi getirir bilinmez. beklemek gerekiyor. ayrıca chp tabanı hdp yi mi yoksa mhp yi mi 1. ortak olarak kabul eder derseniz, ulusalcıların etkisiyle ve daha önce mhp koalisyonu yapılmasından dolayı (bkz: ecevit dsp ile yapmış olsa da parti duruşları hemen hemen aynı) mhp nin bir adım önde olabileceğini öngörebilirim. hdp chp nin içini karıştırabilir.

bu senaryolardan sonra devreye geri planda görünen asıl oyuncu rte yi sokalım. hükümeti kurma yetkisini verme hakkı kendisinde saklı. 1. parti olduğu için kendi partisine bu yetkiyi vermesi en olası ihtimal. akp hükümeti kurmakta başarısız olursa, yetkiyi chp ye verir mi vermez mi orası biraz muamma. şahsi fikriyle hareket ederse vermeyeceği ve erken seçime gitmek isteyeceği açık. ama eğer chp nin hükümeti kuramayacağını öngörürse de yetkiyi chp ye verebilir. ve sonrasında bakın verdik bırakın ülke yönetmeyi hükümet bile kuramadılar diyerek chp yi vurmak amacında olabilir. bunun yanı sıra hükümet kurulamazsa cumhurbaşkanlığını bırakıp partinin başına geri gelme olasılığı da olmayacak iş değil rte ye göre. eğer bu hamle olursa ya akp yi parlatır ve başkanlık sistemini getirir ya da akp yi parçalayıp yok eder. riskli ama senaryonun tıkır tıkır işleyerek seçimin kazanılması durumunda alınacak şeyleri gördüğümüzde, almaya değecek kadar cazip bi risk. son olarak da rte, erken seçim isteyip de meclis bu yönde karar alırsa da partinin başından davutoğlu nu indirip bir başkasını tahta çıkararak seçimlere gireceğini düşünüyorum. bu kendisi mi olur bir başkası mı olur onu göreceğiz. bir yandan da abdullah gül ün içinde rte ye ağır ithamlar olduğu söylenen kitabı da çıkmak üzere. bu kitap akpdeki havayı nasıl etkiler bunu da izlemek lazım.

ama davutoğlunu çok zor günlerin beklediği açık. parti ilk defa tek başına iktidar olma hakkını kaybetti. bülent arınç seçime kadar sustuktan sonra melih gökçek le hesaplaşması için kendisinin izin verdiğini söylemişti. o düello da yakın görünüyor. bakalım akp bunlardan nasıl etkilenecek.

not: seçimin yenilenmesiyle ilgili milletvekili kanununda şöyle diyor.

alıntı--

SEÇİMİN YENİLENMESİ

MADDE 8 - Seçim dönemi bitmeden önce, seçimin yenilenmesine Türkiye Büyük Millet Meclisi veya Cumhurbaşkanınca karar verilmesi halinde, durum Bakanlar Kurulu tarafından kırksekiz saat içinde ilân olunur.

(Değişik 2. fıkra: 3403 - 10.9.1987) Yenileme kararı Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından verilmişse, Meclis, seçimin yapılacağı tarihi de belirler. Yenileme kararının Cumhurbaşkanınca verilmesi halinde, bu kararın verildiği günden sonra gelen doksanıncı günü takip eden ilk Pazar günü oy verilir.

alıntı--

buradan cumhurbaşkanının kararı yetiyor sonucunu çıkartabiliyorum. yani söylendiği gibi cumhurbaşkanı karar verse de milletvekillerinin oylamayla kabul etmesi gerekir gibi bir sonuç görünmüyor. bilgilerinize...
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol