şampiyonlar ligi 2. ön eleme turu rövanş maçı. ilk maç [ybkz]swh[/ybkz] 1-1 bitmişti. o maçın ardından beşiktaş yöneticilerinden birisi; "beşiktaş bu takımla 100 maç yapsa 1 tanesi berabere biterdi, o da inönü'deki maça denk geldi, taraftarlarımızın içi rahat etsin bu takımı eleyeceğiz." demişti. o zamanlar 13 yaşında olan isyan devrim beşiktaş yöneticilerin her dediğine inanıyordu tabii.
hiç unutmuyorum doğum günümü kutlamama 3 gün vardı. kampta kalıyorduk, maçı izlemek için hasta fenerbahçeli babam beni o civardaki tek kahveye götürmüştü. maç boyunca hop oturup hop kalkmıştım fakat golü bir türlü getiremedik; maç 0-0 bitti ve elendik. yani o takımla yapacağımız 100 maçın ikincisi de berabere bitmişti. fakat o yöneticiler için hava hoştu, bir çocuğun hayalleriyle oynamak çok zor bir şey değildir, fakat o çocuğun yıkımı çok ağırdır. benimki de öyle olmuştu. önümdeki sandalyeleri devirmiştim, kapıları masaları yumrukluyordum. ve bunları yaparken ağlaya ağlaya babama diyordum ki; "hani 100 maç yapsak bir tanesi berabere biterdi? neden böyle oldu baba?!" netice itibariyle öğrendik ki yöneticiler sıklıkla yalan söylerlermiş, önemli olan çocukların onlara inanmamasıymış. işte benim hayallerimin yıkıldığı ikinci maç bu olmuştu, 5 kasım 1998 beşiktaş valerenga maçının ardından. şimdi yaşadığımız mağlubiyetlere bu kadar yıkılmamamın nedeni bu maçlar kesinlikle.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?