ne diyeceğimi bilemediğim maç. zaten bırakın benim sözüm eksik kalsın, sözler pek de niteleyemiyor o coşkuyu bu kesin.
maç öncesi öyle bir trafik vardı ki, araçlar daha yıldız'a gelmeden kontak kapatmıştı, indim yürüdüm, çarşı'da sözlük yazarlarıyla buluştum ama stada yürümedik, resmen milim milim ilerledik. stada girişimiz 17:40 civarı, stadın yüzde 80'i dolmuş, herkes bayrakları kapmış,[ybkz]swh[/ybkz], böyle bir coşkuyu büyük ihtimalle son şampiyonluğumuzdan beri görmedik. herkesin ihtiyacı vardı böyle bir coşkuya, ve asıl önemli olan bu coşkuyu yaratmayı başaranın olcay,holosko,fernandes,oğuzhan gibi adamlar olması, nice 'yıldızlar' gördük ama samanyolunun yerini hiçbiri tutmuyor.
oyuna gelmeyelim, o stadı hıncahınç ve taraftarı aç görmek o kadar güzeldi ki.
ha oyuna gelecek olursak abartacak, yüceltecek hiçbir şey yok, kendimizi yanıltmayalım. maalesef aybaba, takımı yarım saat korkak güreştirdi. savunma yaparsın, rakibi tartarsın ama oyunun kontrolünü teslim etmezsin, bu tribünler önünde yapamazsın bunu. dönen top bile alamadık, ülser olduk.
ne zaman golü yedik, biraz kendimize geldik. bak samet hoca, biz bu takımın yapısını biliyoruz. kontradan goller atıyor olmamız iyi savunma yaptığımız anlamına gelmez, savunma orta sahada yapılmalı, takım sahaya iyi yerleşmeli falan filan eh be, bu seferlik bırakalım gitsin. o gol var ya, ben böyle bir şeye tanıklık etmedim. bu kadar epik bir zafer olabilir mi? maçtan sonra o oyuncuların kenetlenmesi, holosko'nun bir türlü duşa gitmeyip gangnamın suyunu çıkarması...'üşüteceksin annem hadi duşa git artık' diye bağırttı beni allahsız[ybkz]swh[/ybkz]
taktik-teknik açıdan eksiklerimiz vardı, evet şans bir kere de bizim yüzümüze güldü, hak ettik bunu ve inönü'ye çok yakıştı bu derbi. sonuçta rakibinin orta sahasında oyunu iki yönlü oynayabilen oyuncular varken sen fernandes'i toraman-veli gibi iki defansif oyuncuyla desteklemeye çalışırsan aslında biraz da kontraya mecbursun. oğuzhan'ın ne kadar önemli olduğunu anladık, oğuzhan, fernandes'i rahatlatan oyunu açabilen bir oyuncu. orta sahada kaptığımız toplar da kendine gelmeye başlayan niang, her maç bir şekilde oyuna etki edebilen olcay ve sürat motoru holosko ile birleşince işler güzelleşiyor.
tek takıntım var, o da alan savunması. belki benim hüsnü kuruntum ama duran toplarda yaptığımız alan savunmasının dezavantaj yarattığını düşünüyorum. top karşılamaktan dönen top bile alamıyoruz, sürekli abluka altında kalıyoruz. bence alan savunmasında bi ibnelik var ya, kafayı taktım buna.
10 maç kaldı. bu takımdan hiçbir zaman şampiyonluk, ikincilik, kupa falan beklemedim. hep mücadele, güzel futbol, takımdaşlık duygusu bekledim. ve bu takım bu sezon bunları birçok kez sundu bize. o kadar sakata,kalitesi yüksek olmayan kadroya rağmen, ligin en güzel şeyi oldu bu takım. her şey daha güzel olacak. bu sezonu nerede tamamlayacağız bilmiyorum ama tek bildiğim şey bu takımı sezon sonunda ayakta alkışlayacağım. modern futbol ucubesine defalarca yumruk indiren bu takım bu sezon olmasa bile o ucubeyi yere serip türk usulü bir dortmund masalı yazacak. yeter ki stat bitsin, taraftar güçlü bir şekilde ayakta dursun, fedai ruhu devam etsin.
maçın özetini tek cümlede yapmam gerekirse;
bazen fedai olup menemeni hak etmek istersin.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?