27 mart dünya tiyatrolar günü

1961'den beri kutlanan, bugün 51. kez kutlanmakta olan gün.

---------------alıntı---------------
Dönemin ITI başkanı olan Arvi Kivimaa tarafından önce Helsinki, sonra da Viyana’da yapılan 9. ITI Konferansında ortaya atılan ‘tiyatrolar günü’ fikri, iskandinav ülkelerinden gelen desteğin de etkisiyle hayata geçirildi. Kabul edilişinden sonra her yıl, Paris’te 1962 tarihli Uluslar Tiyatrosu’nun (Theatre of Nations) da açılış günü olan 27 Mart günü, ITI’nin şu an sayısı 100’ü bulan dünya çapındaki merkezlerinde çeşitli etkinliklerle kutlanmaya başlandı.
---------------alıntı---------------

türkiye'de zaten yıllardır hak ettiği değeri görmeyen tiyatro, mevcut iktidar döneminde, tarihe tanıklık etmiş sahnelerin kapatılmak istenmesi, devlet tiyatroları'nın kapatılmaya kalkışılması gibi girişimlerle, iyice arka plana itilmeye çalışılıyor. tiyatroya gönül veren insanlar, aç kalmamak için saçma sapan dizilerde oynayıp, bir yandan dolmayan salonlarda sanatının peşinde koşuyor. hâliyle, bu ülkede tiyatrocu olmayı, hayatını sahnelerde geçirmeyi isteyen her genç, yapma demiyorum hobi olarak yine yap engeliyle karşılaştı, karşılaşıyor ve karşılaşmaya da devam edecek. televizyonun, ana haber bültenleri de dahil olmak üzere, bin türlü soytarılık ile sürdürdüğü hegamonya devam ettiği sürece; sanatın her türlüsü ile kavgalı olan, sanat eserlerine ucube diyen ve bu nefret yüzünden, çok değer veriyor gibi göründükleri 500 yıllık camileri bile koruyamayan bir iktidar başımızda olduğu sürece, tiyatroların içler acısı durumu son bulmayacaktır. bu konuda elimizden gelen tek bir şey var, o da salonları boş bırakmamak. bazıları için hayat futboldur, bazıları için sadece işidir, bazıları için aşktır, bazıları için de hayat sanattır, sahnedir. sahneleri yıkmak demek, ömrünü o sahnelerde geçiren insanları öldürmek demek. bir ülkede sanat öldürülürse, güzellik de yok olur, ruh da yok olur.

(bkz: hayat bir oyun biz de küçük aktörler)