24 mayıs 1987 malatyaspor beşiktaş maçı

gidiyorum bu
ezeli rekabet, spor etiği, şampiyonluk yarışı gibi deyimlerin "top yuvarlaktır. (vurgula: aymar) pardon tofaş marka araba dört köşe" isimli reklam mottosuna meze edildiği doksan dakikalık efkâr sofrası.

1986-1987 sezonu, milos milutinoviç yönetimindeki beşiktaş ile jupp derwall'in başında olduğu galatasaray arasında şampiyonluk mücadelesine sahne olur. kalan son üç haftaya kendisini takip eden galatasaray'ın iki puan önünde giren beşiktaş, 24 mayıs'ta o dönem için herhangi bir lig maçı olarak düşünüğümüz yılmaz vural'ın çalıştırdığı malatyaspor deplasmanına çıkacaktır. yalnız maçtan önce malatya'da tuhaf hareketlenmeler vardır. malatyaspor'lu futbolcular oldukça iddialı sözler sarfederler. 23 mayıs gecesi beşiktaş'ın konakladığı otel önünde sabaha kadar davul zurna çalınır. maçın başlama düdüğü ile birlikte herhangi bir iddiası olmayan sarı kırmızılı ekip, lider beşiktaş ile başa baş bir futbol ortaya koyar. her oyuncu gerçekten çok hırslı, iştahlı ve arzulu oynamaktadır ki dakikalar 74'ü gösterdiğinde malatyaspor, (vurgula: oktay çevik)'in kaydettiği golle 1-0 öne geçer. beraberliği yakalamak için çok bastırır beşiktaş. öyle ki maçın bitimine üç dakika kala feyyaz uçar'ın kaleciyi de çalımladıktan sonra boş kaleye gönderdiği topu, malatyaspor'lu defans oyuncusu (vurgula: bünyamin süral ) can havliyle - yamulmuyorsam kale direğine çarparak kendisini sakatlar- çizgiden çıkarır. ve beşiktaş maçtan mağlup ayrılır. o haftayı galip kapatan galatasaray ile puanlar eşitlenir. ancak averajla yine de beşiktaş, liderliğini sürdürür.

maç sonrası, malatyaspor'lu oyunculara galatasaray'lı yönetici ergun gürsoy tarafından yüklü miktarda para gönderildiği ve yine kadroda olsun olmasın her malatyaspor'lu futbolcuya (vurgula: doğan) marka otomobil parası verildiği söylentileri ayyuka çıkar. tuhaftır ki ne malatyaspor ne de galatasaray cephesinden en ufak bir yalanlama gelmemektedir.

bir hafta sonra istanbul'da denizlispor maçına çıkar beşiktaş. ali gültiken, attığı gol ile 1-0 öne geçirir siyah beyazlıları. dakikalar 86'yı gösterdiğinde serbest vuruş kazanan denizlispor'da mesut bakkal'ın[ybkz]swh[/ybkz] dokunduğu topu (vurgula: erol tolga ) sert ve düzgün bir vuruşla filelere gönderir. maç berabere biter. küçükten büyüğe tüm beşiktaşlılar ağlamaktadır. maçların sahada kazanılıp kaybedildiğine inanan bir tabiata sahip oldukları için bahtsızlıklarına lanet ederler. aynı hafta sahadan galibiyetle ayrılan galatasaray, son haftaya beşiktaş'ın bir puan önünde lider olarak girer. son maçlarını iki takımın da kazanmasıyla sarı kırmızılılar 14 yıl aradan sonra şampiyonluklarını ilan eder.

yıllar yıllar sonra "yasemin'in penceresi sendromu" na yakalanan futbolcular hem dile hem aşka gelir. malatyaspor'lu oyuncular telegol programına telefonla bağlanıp beşiktaş'ı yenmeleri karşılığında galatasaray'dan adam başına o zamanın parasıyla 2,5 milyon lira aldıklarını itiraf ederler. o gün maçta forma giyen/giymeyen her oyuncu bu miktarı almıştır. hatta malatyaspor'lu futbolcuların (vurgula: jupp derwall)'in almanya'dan özel olarak getirttiği doping iğneleri ile maça çıktıkları anlaşılır.

daha güzel bir anektod verelim mi felaket arkadaşlarım? sıkı durun öyleyse.

1986-1987 sezonunda futbol federasyonu başkanı, galatasaray başkanlığı da yapmış (vurgula: ali uras ) olmasın mı? ayyy inanmıyorummmm.

durun bakalım yahu daha bitmedi. hani malatyaspor ile oynan maçtan sonraki hafta, istanbul'daki denizlispor maçında beraberlik golünü kaydeden (vurgula: erol tolga ) vardı ya. hah bakın 22 yıl sonra ne demiş: "(vurgula: maçtan sonra soyunma odasına indiğimizde bir yerlerden para geldi. yöneticiler de bize dağıttı. o yıllarda çok yapılan bir şeydi. kaynağı açıklanmamıştı.)"

yaa işte böyle sevgili romalılar. galatasaray 14 yıl aradan sonra bu şekilde şampiyonluğu elde eder. 14 yıl aradan sonra başka bir şampiyonluğu kazanış şekli için (bkz: 13 haziran 1982 eskişehirspor beşiktaş maçı).

şimdi bu şanlı mazinin taraftarları, (vurgula: tt arena)'da beşiktaş'ın oynamaması için seferberlik ilân etmişler. sevsinler. eğer beşiktaş yöneticleri hemen her fırsatta dillerinden düşürmedikleri (vurgula: süleyman seba geleneği)'ne zerre kadar sadıksalar kollarını kesip yerler de, kasaba minnet etmezler. ve merak buyurmayınız sevgili gassaraylılar, şu takıma yaptığınız sinsilikler öylesine hafızlarda yer etti ki, midemizin bulantısını maç yaptığınız stad bile gideremez.

her baharın çiçeği değiliz, olur olmaz açıp elaleme sunulan.

edit: değinmeyi unutmuşum. o maçta topu çizgiden çeviren bünyamin süral bir sonraki sezon beşiktaş'a transfer edilmiştir. bu da herhalde bize özgü bir acaiplik olsa gerek.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol