23 şubat 2012 beşiktaş sc braga maçı

newcastle
"eveet yine stresten kendimizi siktiğimiz bir maçı geride bıraktık sevgili dinleyenler. beşiktaşımız dün gece 1-0 mağlup olmasına rağmen turu geçmesini bildi ancak arkasında, haftanın son iş günü işyerlerinde mal gibi dolanan zombiler bıraktı adeta.

hemmen dinleyicilerimizden gelen mesajlara şöyle bir göz atarak başlıyoruz.

üsküdar dan fikret yazmış;

"şu an kahvede arkadaşlarla tabanı çizilmiş teflonun mu, yoksa beşiktaş ın mı daha kanserojen içerikli olduğunu tartışıyoruz."

bizi dinleyen üsküdarlı dostlarımıza buradan teflon dolusu sevgiler gönderiyoruz.

"anamı siktin beşiktaş, anamııı..."

demiş sarıgazi den mehmet. amman mehmet diyoruz, analar ağlamasın...

ve şimdi ibrahim tatlıses zamanı sevgili dinleyenler. çekmediğim dertler, çile kalmadı diyecek imparator ve biz birazdan yine buradayızzz..."

bitiş düdüğüyle birlikte hayat bahşeden maç olmuştur.

ama yani dünkü maçın kaderi ta portekiz dönüşünde belliydi ki. on bir kişilik diri bir braga bizi ayda da oynayacak olsak zorlayacaktı ve biz ikinci maçta çanakkale geçilmez i oynayacaktık. dün de aynen böyle oldu. bu kadar yorgunluğa, camia gerilimine herşeye rağmen 90. dakikada bile dili dışarıda olmasına rağmen canını dişine takan bir takım vardı. dünkü maç bizim için defans maçı oldu ve aksayan yönleri de olmakla birlikte bir-iki bariz hata dışında defansif disiplin çok yüksekti. kimse kimseyi savunurken yapayalnız değildi yani.[ybkz]swh[/ybkz]

bununla beraber takımın çok ciddi kadro derinliği problemi yaşadığını görüyorum. evet çok yoğun bir tempoyla gidiyoruz ama demek ki carlos carvalhal yedek bekleyenlerde o ışığı görmediği için rotasyona gitmiyor, gidemiyor. yoksa yani dün son dakikalarda öyle yorgun bir takım gördüm ki ben sahada; bırak gsyi, pazar günü karşımıza mahalli ligden bir takım koysan şansı olabilir.[ybkz]swh[/ybkz]

ama her halükarda dün gecenin geriliminden anca sıyrılabildiğim şu dakikalarda düşündüğümde, bana yine bambaşka duygular yaşatmış maç olmuştur.

zira, paok taraftarı yunan bir arkadaşımı götürdüm maça ve herif her tezahüratta ne diyolar ne diyolar diye sorup durdu. devamlı yanımdan "amazing! amazing! just like in tuba! just like in tuba!"[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz] deyip duruyordu. sonra bir an bir dikkat ettim, bizim oğlanın gözleri dolmuş, tezahürata kendince eşlik etmeye çalışıyor.

o an dedim ulan beşiktaş sen nelere kadirsin.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol