23 ekim 2013 neptunas klaipeda beşiktaş integral forex maçı

gidiyorum bu
sadece galibiyetin adımıza sevindirici olduğu karşılaşma olmuştur. litvanya'da zalgiris kaunas ve lietuvos rytas'ı çıkardımınız zaman neptunas da dahil olmak üzere geriye kalan takımların oyuncu kalitesinin bizimle boy ölçüşebileceğini söyleyebilmek mümkün değil.

ancak ülke faktörü dolayısıyla kaçıncı sırada olursa olsun litvanya takımları ekol takımlarıdır. ve belli bir sistem dahilinde doğru basketbolu oynamaya çalışır. oyun boyunca konsantrasyonunuzu yitirmez ve akıllı yönetelirseniz rahat bir galibiyet alırsınız. çünkü bu noktadan sonra oyuncu kaliteniz ağır basar.

rehavete kapılmanız, ciddiye almamanız veyahut bu maçta daha sık gözlemdiğimiz üzere çok amatörce hatalarla paniklerseniz ve üstüne duruma müdahale edecek kenar yönetiminiz vasatsa bitime bir saniye kala da olsa sizi rahatlıkla mağlup edebilir bu tip ekipler.

karşılaşma özelinde yerli oyuncular skora neredeyse hiç katkı sunamadıkları ortada. muratcan güler ve gökhan şirin ile toplam 4 sayı bulmuşuz. brad buckman 23 sayı 12 ribaund ile double double'a imza atsa da neptunas'ın son hücumunda sebebiyet verdiği basket-faul onun tecrübesine hiç yakışmadı. rakibin kendisini geçtikten sonra temas etmesi son derece yersiz oldu. orada ya bırakacaksın artık turnike atılacak ya da yaptığın faulle rakibin o atışı gerçekleştirmesini engelleyeceksin.

ryan broekhoff bu takım için önemli bir isim. çok dinamik, atlet. şutu var. oyunun içine dahil edilmesi gerekli. sağda solda okuduğum yorumlarda "bu adam gibi türkiye'de 50 tane var" şeklinde yorumlar okuyorum ki bu arkadaşlar galiba son avrupa basketbol şampiyonasında türkiye'yi hiç izlememişler. recep ivedik misali "say lan" desen öyle kalacaklar. sanırım "edouard cisse gibi türkiye'de 50 tane oyuncu bulurum" diyenlerin kuzenleri oluyor bu arkadaşlar.

avustralya'nın ulusal spor politikası kapsamında nasıl bir plân-programlamayla ryan broekhoff ve nicelerini amerika'ya, kolej ligi'ne gönderdiklerinden haberleri olmayan adamlar arkadaşının ıstakasından kırmızı beşli çalarken broekhoff'un kapasitesini analiz ediyor.

ha türkiye'de o ayarda oyuncu yok mu? var mutlaka. ama bir kere 50 tane değil. sandıklarından çok çok daha az. ikincisi de bu isimlerin kazandıkları paralarla euroleague'de minimum ilk sekiz yapan takımların en iyi oyuncularına talip olabilirsiniz.

coach k'ya ben pek bir şey demek istemiyorum. mola sayısını ayarlamak da bir stratejidir. strateji de hesap kitap işidir. kafa yormak ister. bir tane dahi molan kalmadığı için son hücumda topu yarı sahaya taşıyamıyorsun. ama "hadi bir 10 dk içinde iki teknik faul al" deseler alırsın. kostaklanmak derinlik gerektirmiyor çünkü. ve sonrasında chris lofton seni de, buckman'ı da, kısmen kendisini de kurtarıyor. colton iverson haricindeki herkese üç sayı çizgisinin gerisinden 9 aylık oynatmaya dayalı bir felsefe ile coach special k bile olabilir kendisi bir vakit sonra.

colton iverson'un ciddi şekilde uyarılması lâzım. tamam genç ve tecrübesiz ancak her maç mutlaka sportmenlik dışı faul alıyor ve bunlar çoğu hakemlerle olan diyaloglarından. sonunda diskalifiye oldu. takımı daha fazla zor durumda bırakmadan bu noktada kendisine çeki-düzen vermeli.

tomislav ruzic bence emekliliğini ilân etmiş. soranlara "seneden bir sorun yok da yaşı bekliyorum." diyecek bir hâli var. devşirme olaraktan ali karadeniz'de ısrar edilip bir miktar fedakârlık yapılmalıydı sanki.

kevin foster avrupa maçlarında dahi en az 10 dk süre alamayacaksa kadroda tutmanın manâsını anlamış değilim. çok derin belki de.[ybkz]swh[/ybkz]

neyse, "galip gelen haklıdır.". siena deplasmanında[ybkz]swh[/ybkz] hakem kararlarının etkisiyle pisi pisine yenilen erman kunter ve ekibini yerin dibine sokmaya kalkan "ağabeyler", son saniye üçlüğü ile gelen neptunas zaferiyle ne kadar övünse azdır.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol