ellerimizle verdiğimiz bir maç daha. hastalık haline geldi artık. bir de maçı protokol tribününde izledik bir arkadaşla, nasıl olduğunu kısmına hiç girmiyorum şimdilik ama bu truva işini, sanırım bırakmamız gerek. neyse. maçın özeti: en kritik anda teknik faul aldığın ve son hücuma molasız girdiğin bir maçı kazanamazsın. tamam, itiraz haklı olabilir ve ergin ataman'ın, hakemi neredeyse dövme raddesine gelen itirazlarına rağmen kendisine teknik çalınmamış olabilir ama bu adam [ybkz]swh[/ybkz] huy edinmiş bunu. hazırlık turnuvasında bile hakeme itiraz nedeniyle teknik faul almış bir adamdan söz ediyoruz. galatasaray liv hospital 42 serbest atış kullanmış, biz 12. burada da büyük bir dengesizlik var gibi görünüyor ama o teknik faule neden olan pozisyon dışında, aleyhimize çalınan pek fazla hatalı düdük yoktu gibi. ama galatasaray'ın, hiçbir çeyrekte faul hakkını doldurmaması da pek normal değil tabi. neyse. ben maç öncesi dedim; "yenileceksek baştan farkı açsınlar, hiç umutlanmayalım." dedim ama yine korktuğum başıma geldi. hele şu en kritik serbest atışları kaçırma hastalığı, bu takıma nereden bulaştı, anlamak mümkün değil. oyuncu fark etmeksizin kaçırıyoruz. hadi birini ribaund almak için kaçırdın diyelim (ki alamadın onu da), bari ilkini at yahu. carlos arroyo'suz ve bu kadar çok top kaybı yapan galatasaray'ı da bulamayız bir daha, geçmiş olsun. haftaya da fenerbahçe ülker'den alırız ağzımızın payını, mis. demek yine bize hüsran, yine bize kahır var. o 4 kupayı aynı sene içinde almayacaktık, yapmayacaktık onu hiç...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?