futbol hatalar oyunusu ise, basketbol o hatalar oyununun karesi, küpü hatta altıncı, yedinci, sekizinci kuvvetidir. şimdi şampiyonluk yolunda favori olarak gösterilen deplasmanda oynadığınız bir takıma karşı tam 17 top kaybı yaparsanız; zaten kadro anlamında sizden ötede olan rakibinizin kazanmak için yüzdeli hücum etmesine gerek kalmaz. kaldı ki böyle de maç kazanamzsınız.
coaching hatası burada dördüncü çeyrek başında o ana kadar takımın en iyi performansını gösteren gasper vidmar'ın kenarda bekletilmesi oldu. kritik de bir hataydı. tamamen hem fikirim. ammaa ve lâkin, senin skor yükünü paylaşmasını beklediğin adamların sapır sapır dökülüyor. christopher dökülüyor, serhat dökülüyor, cevher dökülüyor, can dökülüyor, jerrells üç buçuk çeyrek boyunca dökülüp galatasaray skor avantajını yakaladıktan sonra sayı atmayı akıl edebiliyor. yalnızca gasper vidmar, damir markota ve muratcan güler'in gidişata itirazı var. nasıl galip geleceksiniz? bu kadar ismin böylesine formsuz, böylesine aciz olmaya hakkı yok. olamaz. beş tane adamın dağları taşları dövecek, abuk subuk top kayıpları yapacak, maçın bitimine üç dakika kala fark 14 sayı olduktan sonra lütfedip kıpırdayacak. vidmar'ın kenarda bekletilişine gelene kadar o kadar çok sorumluluktan kaçan adam var ki.
bu kadar kaçak güreşen oyuncuya rağmen yine de kazanabilirdik bu maçı. bir tane david hawkins'e çözüm üretemedik. şimdi dikkate değer süreler alıp vaziyeti idare ederek maçları 3 sayı, 5 sayı ile tamamlayan arkadaşlar şapkalarını önüne alıp bir düşünsünler bakalım.
feda şapkası olmasın ama. yemezler.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?