sezon öncesi işin savunma kısmında yumuşak kalan oyunculardan ağırlıklı bir kadro oluşturulmasının sancılarını çekmeye devam ettiğimiz karşılaşma. öyle ki kendi sahanızda 92 sayı attığınız bir karşılaşmayı kaybedebiliyorsunuz. ki bunların yaşanacağını ligdeki ilk pınar karşıyaka maçı sonrası dile getirdik. chinemelu elonu takviyesiyle boyalı alanda bu eksikliğimize pansuman yaptıysak da maalesef ön alan oyuncularımızda da aynı sıkıntı var. nate wolters, engin atsür ve d.j. seeley çabuk oyuncular değiller. hücumda çabuk düşünerek bu zaaflarını giderseler bile savunmada eşleştikleri oyunculara kolay geçiliyorlar. önde kolay geçildiğinizde arkadaki uzunlar da zor durumda kalıyor.
yağızer uluğ da bunun pek tabii farkında ki savunmada agresif, bilhassa topa baskıyı çok iyi yapabilen jamont gordon'u talep etti. enes berkay taşkıran'ın da burası için yavaştan ısındırılması gerekiyor bana göre.
maciej lampe'nin eksikliğini doğal olarak hissettik. çünkü polonyalı sadece üst seviye bir uzun değil. lider karaktere de sahip. hoca da gelir gelmez takımın saha içi patronluğunu wolters ile kendisine bıraktı zaten. iyileşene kadar geçecek zamanı en az hasarla atlatıp, iki numarada delici, skorer olarak takımı sırtlayıp, savunmada da iyi işler çıkarabilecek bir isim ile anlaşılırsa önümüzü daha net görebileceğiz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?