beni üzen maç. kazansaydık da üzülecektim tabii. euroleague top 16 ilk maçında ciddiyetsizliğinden khimki'yi elinden kaçırıp, mağlup oluyorsun. olympiakos, caja laboral maçlarında ise sahada yoksun. barcelona'ya kafa tutuyorsun utanmadan maç başında "dur az kaldı, belanı sikeceğiz barca" mesajını veriyorsun maç başa baş skorla devam ediyor bitime 3 dakika kala fark 10 sayıya kadar çıkıyor, oyundan düşüyorsun bi anda bilmiyor musun ulan basketbolda 3 dakika ne kadar uzun bir süre? bilmiyorsun işte ya da bilmiyormuş gibi yapıyorsun, "yensek n'olacak ki yeeeaaa" düşüncesindesin. erman kunter 'in kenarda yaşadığı stres umurunda bile değil.. maç başında verdiğin mesajı gören, kazanabileceğine inanan taraftarı uğrattığın hayal kırıklığından bahsetmiyorum bile, bahsetmeyeceğim de. o taraftarın zaten basketboldan haberi yok "maç var!" demişler gelmiş.. jasikevicius her pozisyona itiraz edip hakemlerle konuşuyor, onları etki altına almak peşinde taraftar bunu görmüyor bile gözü dönmüş bağırıyor "sevemez kiiiimse seniiiğğğ" hakemlerin hatalı kararlarına ise sessiz sinema oynayarak tepki veriyor bu taraftar.. fark +6 olduğunda da durum aynı.. tamam bu takım top 16 ya kalarak büyük başarı elde etti ama sen hedefi küçük tutarsan oyuncuların da ona göre basketbol oynar.. ne yaptınız bu sporculara "beyler top 16 ya kaldık, takılın artık kafanıza göre aldığınız sonuçlar önemli değil, yatın aşağı" mı dendi? bir takımın 1 ayda bu kadar değişmesi için böyle bir şey olması gerekir.. sonuç olarak; ne taraftar ne yönetim ne de oyuncu kadrosu olarak hazır değiliz avrupa da basketbol oynamaya.. her eleştiriyi "feda yeaaa, tasarruf." diyerek savuşturmaya çalışan beşiktaş yönetimi bazı şeylerin farkına varmalı artık..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?