15 kasım 2012 partizan beşiktaş maçı

gidiyorum bu
erman kunter hocanın acilen takımı elden geçirmesi gerektiğini gösteren karşılaşma olmuştur. elden geçrimek derken kısa vadede takviyeden bahsetmiyorum. gerekirse oturup gerizekâlıya anlatır gibi tek tek görüntüler üzerinden daha çok çalışma ile tamamlanacak eksikliklerini aktarabilir. hatta dün akşamdan sonra ben olsam ilk önce dünyamızın nasıl oluştuğuna değinirdim. zihin açıcı olacaktır.

curtis jerrells, damir markota ve randal falker dışındaki tüm oyuncular kapasitelerin çok altında bir performans sergilemişlerdir. en özet hâliyle ifade edeyim buna hakları yoktur. hadi az önceki üçlüye gasper vidmar'ı da ekleyelim. savunmada üstlendiği önemli rolün yanı sıra 7 sayı 10 ribaund kötü bir istatistik değil zira. ancaaaaaak bak sevgili kardeşim, bir oyuncu kötü serbest atış yüzdesine sahip olabilir. ancak bu durum doğuştan gelen bir hastalık değildir veya genlerden kaynaklanmaz. söz konusu eksikliğin farkında olursun ve ekstra çalışarak bu zaafının üstesinden gelirsin. burada yapılmışı var: (bkz: ömer aşık) ama altı avrupa maçında 2/21 serbest atış istatistiğin olduğu hâlde düzeltmek adına bir çaba göstermeyip yedinci maçın sonunda 3/29 gibi bir seviyeye düşüyorsan kusura bakma sadece eleştirilmekle kalmazsın aynı zamanda ayıplanırsın da.

vladimir dasic için bir şey söylemeyeceğim. sadece şunu belirteyim bu maçta kritik anlarda kaçırdığı müsait pozisyonların 3 ya da 4 numara oynatılıp oynatılmamasıyla uzaktan yakından alâkası yok. şahsım adına kendisinden hiç umutlu değilim. fakat bu pek önemli değil. aslolan erman kunter'in onda ne kadar ısrar edeceğidir. işin gerçeği her şeye rağmen bir çırpıda silinemeyecek bir oyuncu. sadece bu sabrın maliyetini uzun süre göğüsleyebilecek miyiz bilemiyorum.

patrick christopher belirgin bir düşüş içerisinde. koç, kendisini gaziantep royal halı karşısında skoru sırtlaması için transfer etmediğini uygun bir dille anlatacaktır. makûl düşünen hiç kimse kendisinden her maç 25'ler, 30'lar beklemiyor. ama son üç avrupa maçında toplam 9 sayı atan bir christopher görmeyi de haketmiyor. dasic'in üzerindeki beklenti baskısının onda biri kendisi üzerinde yok. verebileceğini vermesi yeterli.

serhat çetin ve cevher özer artık kronikleşmiş "görev adamı rolündeki türk basketbolcusunun deplasmanlardaki silikliği hastalığı"na yakalanmasalar iyi olur. potayı bu kadar az düşünmemeliler. daha çok şut denemeleri gerekiyor. çünkü "ekstra skorer" denildiğinde akla gelen ilk iki isim kendileri. kaçarsa en fazla "bugün serhat/cevher gününde değildi" denir. ama bu ikili maçın bütününde toplam sadece üç kez potaya şut atmışsa, bu biraz kaçak güreşmek gibi gelir bana. yani iç sahada gösterdikleri cesaretin benzerini deplasmanda da göstermeliler. kapasiteleri bunu başarmaya müsait. mesela barış hersek ve tutku açık bu noktada kendilerinden daha girişken. lâkin gelin görün ki maçta sakatlıkları nedeniyle forma giyemediler.

ben bu karşılaşmada 2 kasım 2012 beşiktaş cska moskova maçı'ndakinden daha kötü bir takım izledim. ümit ediyorum son olur.

unutmadan. bence de gordon'u nah alırlar.

edit: vidmar'a üçüncü çeyrekte çalınan üçüncü faul basketbol adına utançtır. hele bunu çalan hakemin ülkesi litvanya ise.

edit 2: hakem ukraynalı imiş. kaerin'e teşekkürler. e çıkara çıkara bunca yılda bir alexander lokhmanchuk'u çıkarırsan ülke olarak, o pozisyona da faul çalarsın.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol