12 ekim 2012 beşiktaş partizan maçı

gidiyorum bu
her şeyden önce partizan'ın önemli bir basketbol ekolünü temsil ettiği akıldan çıkarılmadan maçın sonuna kadar sabırla mücadele etmemiz gereken karşılaşmadır. rakibimizin euroleauge tecrübesinin - normal olarak - bizden çok ileride olduğu realitesinden hareketle beşiktaş basketbol şube sorumlusunun "partizan'a yenilmemiz bizim için sürpriz olur" tarzı ciddiyetten uzak beyanatlarına erman kunter ve talebelerinin kulak tıkadığından şüphem yok.

önemli oyuncuları var sırp ekibinin. bunların başında da bu sezon yeni transfer edilen fransız oyun kurucu leo westermann geliyor. kendisini geçtiğimiz yaz 20 yaş altı avrupa gençler şampiyonasında yarı final ve final müsabakalarında ekranda takip etme şansım oldu. genç yaşına rağmen oyun görüşü ve saha hâkimiyeti üst seviyede bir basketbolcu. ancak yine aynı sebepten dolayı baskı altında hata yapmaya müsait bir profil çizdiği söylenebilir. yarın akşam muhtemelen partizan'ın hücumlarını yönlendireceği düşünülürse, savunmada topa baskı yapmaya iyi becerebilen curtis jerrells westermann'ın panzehiri olarak düşünülebilir.

bir başka dikkat çeken isim ise (vurgula: bogdan bogdanovic). henüz 20 yaşındaki bu skorer guard, sırbistan'ın u 18 ve u 19 milli takımlarında görev almış olmakla birlikte 2011 19 yaş altı dünya basketbol şampiyonasında ikinci olan ülkesinin milli takımının da içinde bulunuyordu. kendisinin iki ve üç numaralarda oynayabilen versiyonu olan (vurgula: dragan milosavljevic) de belgrad ekibinin bir başka kilit oyuncusu.

isveç, polonya ve hollanda gibi avrupanın görece alt seviye liglerinde forma giymiş; yeni transferlerden abdl'li guard (b: torey thomas )hakkında çok fazla bir bilgim yok. galiba yolu çok kısa bir dönem antalya bşb'den geçmişti.

boyalı alanda sırp basketbolunun gelecek vaadeden uzunlarından ispanya ve italya ligi tecrübeleri de yaşamış 21 yaşında ve 2.13 boyundaki (vurgula: dejan musli ) göze çarpıyor. gasper vidmar ile olan mücadeleleri ilgi çekecektir.

bizde elbette maçı getirecek unsur koç erman kunter'in dediği üzere savunma. kolay basket yemeden hızlı hücumla bulacağımız her sayı oyun içinde daha da rahatlamamızı ve psikolojik üstünlüğü ele geçirmemizi sağlayacaktır. pota altı savunmasına gasper vidmar'a yardımcı olarak randal falker'ın katılacağını düşünürsek boy ortalaması açısından çok da dezavantajlı olmayacağız. benim kafamı kurcalayan konu sonuna kadar başa baş geçecek bir mücadele olması hâlinde el yakan topları kimin kullanacağı noktasında kendisini gösteriyor. vladimir dasic henüz uyum sürecini yaşamakta. curtis jerrells ise gerek hazırlık maçlarında gerekse cumhurbaşkanlığı kupası karşılaşmasında oyunun sonunu çok da iyi oynayamadığı izlenimini şahsımda yarattı. bu gibi durumlarda şut konstantrasyonunu maç sonuna dek saklayan patrick christopher tercihi sanki daha makûl duruyor gibi. elbette bu kunter'in kafasından geçen tilki sayısıyla doğru orantılı bir konu.

ve elbette taraftar, taraftar, taraftar. koçun en çok vurguladığı husus bu. çok normal, zira böylesine ciddi bir organizasyonda oynayacağınız ve ev sahibi sıfatıyla çıkacağınız ilk maçta seyirci desteği bir adım sizi öne geçirecektir. hücum ettiğiniz pota geniş, bileğiniz yumuşak olsun çocuklar.

remzin kara kartallar gibi manileri yen, aş; lâyıktır bu vasıflar sana ey şanlı beşiktaş.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol