geçen sezon barcelona'yı izlemek için abdi ipekçi'de galatasaray tribününde,cillop yerinden 12 liraya bilet aldığım organizasyonun beşiktaş ayağında yönetimin girişkenliğini gösterdiği maç. iyice üç büyükler ağırlayan anadolu kulübü mantığına büründüler. arkadaşım ben kombine almıyorum,alamıyorum, öğrenciyim, ne olacağım belli değil. ben gelebildiğim maça gelirim zaten, sen beşiktaş yönetimisin,toptan fiyatına perakende satış yapan marketler zinciri ceosu değilsin,neden böyle ufak oyunlara girişiyorsun? ha bir de, euroleague maçlarımız sinan erdem'de dendi,inandık ama maç bin yıllık abdi ipekçi salonunda oynanacakmış o da cabası.
edit: ilk cümlede düşüklük varmış yeni farkettim,yani imla.
edit2: tribün 3 denen yer pota arkası ve en arka,hoş abdi ipekçi'nin tavanından da izleseniz çok uzak değil ama pota arkası çok kekremsi. tribün 2'den bilet alacağım herhalde ama yönetimin her alanda kendini iyiden iyiye gösteren küçük esnaf zihniyetinden iğrendiğimi belirteyim de içimde kalmasın. feda değil bu, sen boktan hizmete uçuk fiyat belirleyemezsin,borussia dortmund gibi yapacaksan da taraftarına değer vereceksin,parayı hakedeceksin.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?