10 haziran 2012 beşiktaş olağanüstü genel kurul toplantısı

newcastle
(b: beşiktaşlı) nın çıkan sonuçlar nedeniyle geleceğe dair umutlanması gereken toplantıdır.

evet belki bütün gelirleri uzun süreli temlik altına alınmış bir kulüpten bahsediyor olabiliriz ama gayet akilane beyanatlar okudum ve açıkçası kendi adıma gelecek için umutlandım.

fikret orman, "ben bu kulübün başındayken kimse kongre üyesi olacak kişilerin beşiktaşlılığından şüphe duymasın demiş. belki demirören e sorsan o da aynısını söylerdi ama bugüne kadar bu söylenti hep dillendirildi, ilk kez fikret başkan tarafından açıkça bu noktaya parmak basıldı. bilmiyorum, belki de ben beşiktaş başkanının sözüne uzun bir aradan sonra güvenebilmek, inanabilmek istiyorumdur.

bir önemli nokta: levent erdoğan, kongre üyeliğine ilişkin önerge oylamasında demokratik hakkını(!) kullanarak ret oyu vermiş sonra ret oyu verdiği önerge kabul edilince toplantıyı terk etmiş. bu adam neden böyle yapıyor abi? bu neyin kafası, hangi ego? orada toplantıyı terk ederek fikret orman a karşı olan genel bakış açısına nasıl zarar verdiğini göremiyor mu? farklı düşünsen dahi sen kriz yönetim kurulunun üyesi olan bir insansın. şöyle bir dönemde fikir ayrılıklarının derinleşmesine hizmet etmen de neyin nesi be adam? hiçbir zaman sevmedim zaten seni ama bunları da yapma be amca. derdin beşiktaş mı, gelecekteki başkanlık ihtimalin mi? artık bunu bilelim.

son olarak, önemle altı çizilmesi gereken bir nokta var. toplantıya yalnızca 699 kişi katılmış.[ybkz]swh[/ybkz]700 kişi ne la? koskoca beşiktaş tan bahsediyorsak, bu tür toplantılara ilgi ve alakanın azlığını tartışmıyor noktada olmak lazım artık. sözlükte bile bu fark edilebilir. toplantı başlığı yalnızca 7 entryden ibaret.

kongre üyeliği büyük bir yük olmaktan çıktı. seneye kartal yuvalarının da daha kaliteli bir hüviyete kavuşacağına inanıyorum. e başkan da değişti. artık büyük beşiktaş taraftarının takımına, camiasına ve kulübüne destek olmak için herhangi bir bahane ileri sürebilecek durumda olduğuna inanmıyorum. Bu nedenle, herkes elinden gelen katkıyı mertçe sağlamalıdır. alım gücü yüksek olmayana tabi ki lafım yok ama sonuç itibarıyla korsana para kazandırmamak da bir taraftarlık görevidir. maddi sıkıntılarla boğuşan beşiktaşlı nın da görevi bu olmalıdır ve emin olun küçümsenecek bir görev değildir.

muhakkak bu söylediklerime muhalefeten başka şeyler düşünenler vardır ama artık rica ediyorum sadece bu konuda romantizmi bir kenara bırakalım. derdimiz beşiktaş mı, yoksa endüstriyel futbol ile savaş mı?

eğer beşiktaş ı çukurdan çıkaracaksak endüstriyel futbol gerçeğini göz ardı etmek gibi bir lükse sahip olduğumuza inanmıyorum. temelde ben de endüstriyel futboldan hoşlanmayan ve başka başlık altında sabahlara kadar bu konuyu tartışabilecek biri olmakla birlikte reçetemizin bu mürekkeple yazılamayacağını düşünüyorum.

[ybkz]swh[/ybkz]
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol