hayal kıran maç. bir şu cuma maçlarından bir de 2-2'den bıktık artık, hatta artık beyaz forma giyelim mümkünse, tamam seviyoruz kırmızı formamızı ama siyah şort-beyaz forma ile bir hafta sonu akşamında görelim şu takımı inönü'de.
hakemi aradan çıkaralım önce, çuvaldızı kendimize batırırız;
bu yunus yıldırım nasıl hakemlik yapıyor gerçekten anlamıyorum. adamın avantaj oynatma gibi bir düşüncesi yok, pozisyonları süzemiyor, eyyamcının teki ve yardımcıları bundan da beter. en az 4 kere avantaja bırakmadı herif, ilk yarıda ortalığı kan götürürken eli cebine gitmedi, korner almamız gereken pozisyonda aut verip üstüne itiraz eden toraman'a sarı çıkardı, üstüne tüy dikti şunu saymadı;http://www.facebook.com/photo.php?v=3791525886721
lan şaka gibi ya, hadi orta hakem göremez bunu, naiflik edelim, yan hakem ne sikim iş tutar ya? yan hakemin bulunma sebebi bu tarz pozisyonlar değil mi zaten? aynı pozisyon kadıköy'de yaşansa iptal edebilir misin yunus yıldırım? maç defalarca durmuş, oyun soğumuş, adam ilk yarıda 5 dakika uzatmışken ikinci yarıda 3 dakika veriyor. izafiyet teorisi bile açıklayamaz lan bunu.
zaten durumun vahametini anlamanız için google'a 'verilmeyen gol' yazın, çıkan sonuçlardan birisi 'beşiktaşın verilmeyen golü'. e ama, amlarına koyayım onların çok ayıp ediyorlar, ayıp günah yahu.
hakem ibneliklerini bitirdik mi? tamam şimdi takıma geçebiliriz;
bir şekilde 2 farkı bulmuşuz, tek yapmamız gereken savunmada sağlam durup orta sahada sakin bir şekilde paslaşıp oyunun kontrolünü ele almak. rakip zaten 10 kişi, 70'e kadar gol bulamazsa üstüne gelecek şuursuzca, o boşluklardan birini değerlendirdiğin an maç kopacak. gerçekten sadece söylemesi değil, yapması da bu kadar basit.
ne oldu? saçma sapan bir gol yedik, galatasaray maçında yediğimiz ilk golün aynısı. yine mehmet akgün kayıplarda. e hoca, sen galatasaray maçından yeterli dersi almadın mı ki hala aynı terane?
ersan'ın malum goldeki laubaliliği ha keza, beyimiz topu alıyor, lütfen bi dönüp kaleye oynayacak.. lan elin adamı senin gibi ağır çekimde mi oynuyor? ha keza çok merak ediyorum bu maçtan sonra da mcgregor'a laf eden var mıydı diye, ulan her maç en az 15 geri pas yapılıyor bu adama, önünde pimi çekilmiş bombalarla oynuyor herif, hala 'makgıregır çok rererö'. kalede görmek istedikleri adamın özelliklerini robot resim yöntemiyle bir araya getirdiğinde casillas çıkıyor adamların haberi yok. madem istemede sınırınız yok, kaleye casillas isteyene kadar savunmaya piqué falan isteyin be.
ha bir de şu var, 10 kişilik haliyle karabük o kadar tempolu oynadı, o kadar baskı yaptı ki, beşiktaş forması giyen o heriflerin yerine ben utandım. baskı yok,koşma yok, oyun kurma zaten yok, panikle bir şeyler yapılıyor. bu mu olması gereken?
fernandes çıkıyor dentinho giriyor, e peki forveti beşleyelim mümkünse, orta sahada organizasyon olmazsa o forvetler nasıl pozisyona girecek? duyamadım? ney? evet.
daha söylenecek çok şey var da, herkes gibi benim de canım sıkılıyor. her maç karşılaştığımız, 1 puan için yapmayacağı şerefsizlik olmayan küçük takımların küçük insancıkları, tetikçi şeref yoksunu hakemler, daha bir gol yedikten sonra stresten siki çarşafa dolayan oyuncularımız... ulan sinan topu çizgiden çeviriyor, karabüklülerin eli havada, yangın yapıyorlar bizimkiler kedi gibi geri dönüyor. lan önünde oluyor olay, itiraz etsene.
sonuç olarak yine bize hüsran maçıdır. artık önümüzdeki maçlara bakalım bir zahmet.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?