25 şubat 2018 beşiktaş fenerbahçe maçı malumunuz ezici bir skorla bitti. rakip bir hafta önce oynadığı maçta beşiktaş'ın şampiyonlar ligi'ndeki rakibi bayern münih'in marşını çaldı. buna karşılık firket orman bir basın buluşmasında gereken cevabı makamına değer bir şekilde vererek ne yapalım biz de vardar ovası'nı mı çalalım diyerek rakibi itin götüne soktu.
sonra stadyum anonsçucu ezici futbolla yendiği rakip seyircisine maç sonunda adeta dördüncü golü atarcasına mini mini bir kuş donmuştu pencereme konmuştu şarkısını dinletmeye başladı.
hepimiz güldük eğlendik. fenerbahçe yönetimi beşiktaş'a karşı kazandığı maçlarda şıkır şıkır inleyen nağmeler'i çalıdığını unutmadık hatta üstüne koyan zeka örneği gördüğümüz için daha bi mutlu olduk.
sonra beşiktaş'ın güzel yönetimi bu konuyu basın önünde tartışmaya ve yöneticilik taslamaya kalktı. biri çıktı anonsçu kovuldu dedi, biri çıktı hayır kovulmadı dedi. taraftar ikiye bölündü. bi grup kovun dedi bi grup kovmayın dedi, medya fırsatı gördü beşiktaş yönetiminde kriz var manşetleri atmaya başladı. tv ler raydolar sadece bu konuları konuşmaya başladı.
yani anlayacağınız fenerbahçe masa başında ne yaptı etti mağlubiyetini gizledi.
daha da kötüsü beşiktaş yönetimi buna çanak tuttu. beşiktaş yönetimi çıkıp tarık ongun'un saç baş yoldurmasına çıkışmadı, verilmeyen penaltıyı konuşmadı, vasıfsız birer yöneticilar topluluğu gibi davrarak mini mini bir kuş'u çalan anonsçunun kovulup kovulmamasını medya önünde tartıştı.
bu gölgeyle bu maça çıkmak beni de gördüğünüz gibi hayli yordu...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?