1 ekim 2012 beşiktaş sivasspor maçı

newcastle
çok önemli dersler çıkarılması gereken bir maç olmuştur.

beşiktaş'ın kısıtlı taktiksel çeşitliliğinde oynanabilecek tüm oyunların temelinde orta alanda manny dışında kalan diğer oyuncuların oyuna katkısı yatıyor bence. yani mesela bugün necip'e veli ve olcay eşlik edebilseydi fernandes bu kadar etkisiz görünmeyecekti bence.

holosko'yu hiç katmıyorum işin içine, ileri uçta oynamadığı sürece de asla katmayacağım. "holosko sağ açıkta bugün çok kötüydü" demek, "ali tandoğan bugün iyi oyun kuramadı" demek gibi bir şey bence. zira holosko, iyi şut çeker-di; golü koklayıp doğru yerde topla buluşup topu fazla gevelemeden kaleye vurur-du; çapraz koşularla defansı ciddi anlamda yıpratır-dı. sağ açık holosko ise, kendine biçilen rollerin hiçbirini yerine getiremiyor. adam geçemiyor, orta yapamıyor, çizgide dikine gidemiyor, onu da geçtim çizgiyi yanına aldığında pas bile veremiyor. mircea lucescu, daniel gabriel pancu'dan ileri dönük bir orta saha oyuncusu yaratmıştı, zira pancu oyun zekası çok yüksek bir oyuncuydu ama aynı durumda aynı verimliliği başka oyunculardan bekleyemeyiz diye düşünüyorum.

hasan türk

ilk kez izledim, şahsen beni çok heyecanlandırdı. a takım tecrübesi erkan kaş ya da kadir arı kadar esasında ama bu çocukta farklı bir şey var. top ayağında sırıtmıyor bir kere; topu ayağına aldığında gayet kendinden emin. olacak bence.

uğur boral

son derece dağınıktı kafası. kalemizde ve karşı kalede solumuzdan gelişen her pozisyonda bunu rahatlıkla gözlemleyebiliriz. konsantrasyonu inanılmaz düşüktü. asla eskisi gibi olamayacak evet ama en azından ismail dönene kadar karabük maçındaki kadar hatta gs maçındaki kadar oynasa yeter. gerçi ismail'in dönüşü de ayrı bir konu ya, şimdi zamanı değil sanırım.

ben şahsen takımdan ocak ayına kadar hiçbir şey beklemiyorum. samet aybaba elinden geleni yapıyor ama olay onu aşıyor. ocak ayında iki takviye ile biraz daha beli doğrultur, en azından uefa vizesi alırız. belki kulağa çok saçma geliyor, belki söylemesi insana çok zor geliyor ama bu senenin beşiktaş adına gerçeği bu.

ha bu arada yeri gelmişken hem taraftarın hem de yönetimin sonuna kadar samet aybaba'nın arkasında durması gerekiyor. gelişi başta ben olmak üzere kimsenin hoşuna gitmemiş olabilir ama bence beşiktaş bu denli kısıtlı imkanlara rağmen geçen seneki kadar karaktersiz değil. eğer müsaade edilirse, 2-3 sene içinde beşiktaş fırtına gibi bir takım olabilir. ama işte müsaade edilirse!..

not: bu q7 meselesini her mağlubiyette gündeme taşımak ne kadar mantıklı, sahiden merak ediyorum. quaresma'nın kaliteli bir futbolcu olması, dertlerin çözümü olduğu anlamına gelmiyor. bunu defalarca kez yaşamadık mı? allah aşkına uyanın artık.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol